Politico’nun haberinde, Rusya’nın Türkiye aracılığıyla AB’ye gizlice petrol satışı yaptığı ve bu yöntemle Rusya’nın 3 milyar dolardan fazla gelir elde ettiği iddia edildi.
Gazete Oksijen’in Politico’dan derlediği habere göre geçen mayıs ayında Türkiye’nin güneyinde iki futbol sahası uzunluğunda bir tanker yakıt almak üzere Toros limanına yanaştı. Büyük ölçüde dizelle aynı yakıt olan 150.000 varil gaz yağı yüklenen gemi daha sonra güney Yunanistan’daki Motor Oil Hellas rafinerisine doğru üç günlük bir yolculuğa çıktı. Görünüşe göre yakıt Türk malıydı; Atina, AB yasağına uygun olarak Rus bandrollü kargoları kabul etmemekte ısrar ediyor. Ancak yeni araştırma ve raporlar, sevkiyatın büyük olasılıkla “yeni etiketle gizlenmiş Rus petrolü” olduğunu gösteriyor.
Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi (CREA) ve Demokrasi Çalışmaları Merkezi (CSD) adlı düşünce kuruluşlarının araştırmalarına ve Politico’nun bağımsız haberine göre bu çok daha geniş bir eğilimin parçası: Zira Rus petrolü Türkiye üzerinden AB’ye toplu halde ulaştığını gösteriyor.
Tüm bunlar yasal bir süreç. Bu plan, Brüksel’in yaptırımlarında yer alan ve Rus olmayan olarak etiketlendikleri takdirde “harmanlanmış” yakıtların AB’ye girişine izin veren geçici bir çözüm sayesinde mümkün. Moskova bu yöntemle yaptırımlardan sonraki 12 ay içinde sadece 3 limandan 3 milyar dolardan fazla gelir elde etti. CSD’de kıdemli bir enerji analisti olan Martin Vladimirov, “Türkiye, AB’ye yönlendirilen Rus yakıt ürünleri için stratejik bir durak olarak ortaya çıktı ve Kremlin’in savaş sandığı için gelir sağladı” dedi.
TÜRKİYE’NİN ALIMI YÜZDE 105 ARTTI
Bu geçici çözüm, Rusya’nın fosil yakıt ticaretini korumak için AB yaptırımlarını atlatmanın yaratıcı yollar bulduğunu gösteriyor. Geçtiğimiz yıl Politico, Moskova’nın Bulgaristan’daki ayrı bir AB yaptırım boşluğundan yararlanarak 1 milyar dolardan fazla gelir elde ettiğini ortaya çıkarmıştı. Böylece G7’nin Moskova’nın petrol ticaretini varil başına 60 dolarla sınırlamak için imzaladığı önlem büyük ölçüde başarısız oldu.
Araştırmanın ortaya koyduğuna göre, geçtiğimiz yıl rakamlar neredeyse aynı seviyeye geldi. Şubat 2023 ile Şubat 2024 arasında Türkiye, Rusya’dan yaptığı alımları bir önceki 12 aya kıyasla yüzde 105 oranında arttırdı. Aynı dönemde Türkiye’nin AB’ye yakıt ihracatı da yüzde 107 oranında arttı. Bu da Türkiye’den AB’ye gelen her akaryakıt kargosunun Rus malı olduğu anlamına gelmiyor. Türkiye, günde yaklaşık 1 milyon varil ham petrol işleyebilen rafinerilere sahip ve Türk firmaları da muhtemelen Rus olmayan bazı yakıtları AB’ye yeniden satıyor.
Türkiye’nin güneydoğusundaki Ceyhan’ın Toros limanının rafinerilerle karayolu ve demiryolu bağlantıları sınırlı olduğundan, iskelelerine yanaşan tankerler dışında büyük akaryakıt sevkiyatları için çok az imkânı bulunuyor. Şubat 2023 ve 2024 arasında liman, yüzde 92’si Rusya’dan gelen yaklaşık 22 milyon varil yakıt aldı. Yani bir önceki yıl Moskova’dan ithal ettiği miktarın üç katı. Aynı dönemde limanın yakıt ihracatının yüzde 85’i AB’ye yapıldı. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde, gelen Rus yakıtının büyük bir kısmının farklı bir etiket altında AB pazarına sürüldüğü anlaşılıyor.
TÜRKİYE’YE YAPTIRIM SİNYALİ
Diğer iki limanda da benzer bir durum söz konusu: Batı Marmara Ereğlisi tesisi ve güney Mersin tesisi. Her iki liman da Rusya’dan yaptıkları ithalatta yıllık bazda benzer artışlar gösterdi (Marmara Ereğlisi’nde iki kat, Mersin’de üç kat) ve bu artışlar AB’ye yapılan ihracatta bir sıçramaya denk geldi.
İsminin açıklanmasını istemeyen bir AB diplomatı Politico’ya yaptığı açıklamada, ülkelerin Rusya’nın AB üyesi olmayan ülkelerden yakıt ithalatına ilişkin kuralları sıkılaştırmayı ve Türk ihracatçılara yaptırım uygulamayı “tartışabilir” dedi.
(EKONOMİ SERVİSİ)